Kaynak: Plastics Europe
1990 yılında 86 milyon ton olan dünya plastik malzeme tüketimi, 2003 yılında 176 milyona, 2010 yılında 250 milyon tona çıkmıştır. Bölgesel bazda değerlendirildiğinde, dünya plastik malzeme tüketiminde Japonya dışındaki Güney Asya, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa ülkelerinin en büyük paya sahip oldukları gözlenmektedir.
Dünya plastik hammaddelerinin tüketiminde artış hızı en yüksek mamuller PET ve PC’dir. Dünya plastik malzeme üretiminde de, tüketimi yönlendiren Kuzey Amerika, Güney Doğu Asya ve Batı Avrupa ülkelerinin ağırlıklı olarak önlerde yer aldıkları görülmektedir. Dünya plastik tüketimini yönlendiren sektörlerin başında ambalaj sanayi %29 ile birinci sırada olup bunu %24 ile inşaat sanayi izlemektedir.9
Türk plastik sanayisinin dünya plastik sektörü içindeki payı %1,6 düzeyindedir. Diğer taraftan Türkiye plastik işleme kapasitesi ile Avrupa’da İspanya’dan sonra 6. sırada yer alırken sentetik elyaf üretiminde ikinci, pencere profilinde de üçüncü sıradadır. Plastik sektörü Türkiye’de en hızlı büyüyen sektörler arasındadır. 2004 yılında imalat sanayi %10,4, toplam sanayi %9,8 büyürken, plastik sanayi %12,7 büyüme kaydetmiştir.
Plastik sektöründe çoğu küçük ve orta ölçekli firmalar olmak üzere 6.000’e yakın firma faaliyet göstermektedir. 160 binden fazla kişiye istihdam sağlayan plastik sektöründeki 6.000’e yakın firmanın %63’ü mamul üreticisidir. Bunu %16 ile makine ve donanım, %12 ile hammadde ve yardımcı madde üreticileri takip etmektedir.
Türkiye’de de plastik kullanımında ambalaj sektörü %36 ile öne çıkmaktadır. Ambalaj sektörünü %23 ile yapı malzemeleri, %10 ile elektrik, %6 ile tarım, %4 ile giyim ve ayakkabı ve otomotiv, %17’lik pay ile diğer sektörler takip etmektedir.2004 yılı için Türkiye’de plastik tüketimi 2.9 ton olarak belirlenmiştir. Bu rakam aynı yılda Almanya için 11.2, İtalya için 7.2, Fransa için 4.7, İngiltere için 4, İspanya için 3.9’dur.
Türkiye sert plastik ambalaj sanayi, ülkede en hızlı büyüyen ambalaj dalıdır. Hacim olarak yıllık ortalama % 6’lık bir oranda büyüdüğü tahmin edilen sektör, kazandırdığı katma değer açısından da ambalaj sanayi içerisinde ilk sıralarda yer almaktadır. Bugün sert plastik ambalajlar, başta gıda olmak üzere, kimya ve sağlık sektörleri gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Değişik sektörlerde kullanılan sert plastik ambalajlar aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir:10
Gıda ve İçecek Ambalajları:
Sakız ve Şekerleme ürünleri,
Katı ve sıvıyağ ambalajları,
Peynir ambalajları,
Baharat ve benzeri toz gıda ürünleri için ambalajlar,
Süt ve yoğurt gibi süt ürünleri ambalajları,
Et ve tavuk gibi et ürünleri ambalajları,
Salata, sandviç ve pastane ürünleri vb. hazır gıda ambalajları,
Meyve–sebze ambalajları,
Su, maden suyu, meyve suyu, gazlı içecekler gibi alkolsüz içecek ambalajlarıdır.
Gıda Dışı Ambalajlar:
Kozmetik ambalajları,
Sıvı deterjanlar ve benzeri sıvı temizlik ürünleri için ambalajlar,
Kimya sanayi ürünlerinin ambalajları (Yapı, deri, tekstil, otomotiv, diğer kimyasallar için ambalajlar),
Zirai ilaç ambalajları,
İlaç ve diğer sağlık ürünlerinin ambalajlarıdır.
Gıda ambalajlarının temel amacı içinde bulundurduğu ürünün bozulmadan, kalite kaybına uğramadan, dış etkilerden koruyarak tüketiciye ulaştırmaktır. Tüm bunların sağlanması ancak gıda bozulma mekanizması çok iyi öğrenildiği takdirde mümkündür. Gıda maddeleri ambalajlanmadığı takdirde %30 kayba uğramaktadır. Bu rakam ambalajlanması halinde %2-3’e inmektedir. Bu aşamada ambalaj seçimi de önemli rol oynamaktadır. Ambalaj seçiminde birinci adım içerisine yerleştirilecek gıdanın nem veya su buharı geçirgenliği, oksijen, gaz geçirgenliği gibi özelliklerinin ve bunlara ait alt katsayılarının iyi seçilmesidir. İkinci adım, gıda işleme yöntemi ve bunun için gerekli özelliklerin aranmasıdır. Üçüncü adımda ulaşım, raf ömrü ve depolama koşullarına uygun bir seçim yapılmalıdır. Raf ömrü, bir ürünün belirli depo koşullarında, satılabilir veya kabul edilebilir koşullarda kalabileceği süreye denir. Bu süre ürünün özelliklerine, ambalaj malzemesinin özelliklerine, ambalaj işlemlerine, depolama ve dağıtım çevresine, hizmet edilen pazara ve fiyata bağlıdır.11
Gıda ambalajları dağıtım zinciri içerisinde yatay ve düşey çarpmalar ile titreşim, istif, deforme olma, delinme, yırtılma, kırılma gibi mekanik ve/veya yüksek veya düşük ısı, basınç, ışık, su gibi iklimsel hasarlarla karşılaşabilirler. Ambalajın en önemli işlevi gıdayı kalitesinden ödün vermeden, taze olarak tüketiciye ulaştırmaktır. Bu nedenle seçilecek ambalajın gıdanın özgün yapısına ve hassasiyetine uygun olması gerekmektedir. Ambalaj, gıdanın aroma ve kokusunu hiçbir şekilde etkilemeyecek bir yapıda olmalıdır. Seçilen malzemenin gıda içerisinde çözünebilir olması ve toksik etkilerinin bulunmaması şarttır.12
Gıda ambalajlarının basımında dikkat edilmesi gereken hususlar ise şu şekildedir:
Baskı Mürekkebi ile Gıdanın doğrudan teması olmamalı,
Mürekkep Tabakası ile Ürün arasında fonksiyonel bir bariyer bulunmalı, (Alüminyum folyo vb.)
Doğru mürekkep seçilerek migrasyon en aza indirilmeli,
Dolum maddesi ve dolu ambalajın tüketicideki kullanımı göz önünde bulundurulmalı,
Kuruma ve sertleşme kontrolleri yapılmalıdır.
Et ve et ürünlerinin ambalajlanmasında uygulanması gereken ayrı kurallar bulunmaktadır. Et ve et ürünleri çok hızlı ve kolay bozulan gıda ürünleridir. Dolayısıyla tüketiciye hijyenik olarak üretilip paketlenerek ulaştırılması şarttır. Bu ürünlerde ambalajlama ikici sırada yer alır birinci önemi üretim safhasının hijyenik olması oluşturur. Hijyenik olarak üretilmiş olan et ürünü belirli ısılarda işlenir ve korunur en son olarak da ambalajlanır. Etin asıl bozulma nedeni aeroben bakterilerdir. Bunların engellenmesi için aeroben bakteri içermeyen vakumla paketlenmiş et her zaman daha sağlıklıdır. Ette dikkat edilmesi gereken dört ana konu vardır: Ph değeri: Ne kadar yüksek olursa bakteriler o kadar hızla gelişebilir.
aW değeri: Bu değer 1.0’a ne kadar yakın olursa bakteriler o kadar hızlı gelişirler.
Isı: Et ambalajlanmadan önce –1,5 ile 0 santigrat derece arasında bulundurulmalıdır. Çünkü ambalajlandıktan sonra da bu ısıda muhafaza edilecektir. Isının düşüklüğü mikroorganizmaların gelişimini negatif yönde etkilemektedir.
Oksijen mevcudiyeti: Mikroorganizmaların gelişmesi oksijen seviyesinin sınırlandırılmasıyla mümkündür. Kullanılacak olan ambalaj malzemesi ürün tarafından tüketilen oksijen ile bu malzemeden geçecek oksijen arasında dengeyi sağlayacak şekilde seçilmelidir.13
|
|
4.1.3. TALEBİ ETKİLEYEN UNSURLAR Dünya plastik ambalaj sektörü dış ticaret değerlerine bakıldığında 2009 yılında hem ihracatta hem de ithalatta düşüş görülmektedir. 2010 ve 2011 yıllarında ise her iki kategoride ambalaj sektörü dış ticaretinde artış yaşanmıştır. 2011 yılında dünya plastik ambalaj sektörü ithalatı 145,4; ihracatı 144,5 milyar dolar olmuştur. Aynı yılda sektördeki dış ticaret hacmi ise 299,9 milyar dolardır.
Tablo . Dünya Plastik Ambalaj Sektörü Dış Ticaret (Milyar $)
| 2008
| 2009
| 2010
| 2011
| İthalat
| 123,3
| 104,8
| 123,2
| 145,4
| İhracat
| 124,4
| 104,5
| 126,4
| 144,5
| Dış Ticaret Hacmi
| 247,7
| 209,3
| 299,6
| 299,9
| Kaynak: ITC
Tablo . Plastik Ambalaj Sektörünün Toplam Plastik Sektörü İçindeki Payı (%)
Ülkeler
| % Pay
| Ülkeler
| % Pay
| Romanya
| 53
| İran
| 48
| ABD
| 53
| Rusya
| 47
| Bulgaristan
| 52
| Avrupa
| 47
| Güney Afrika
| 51
| Orta ve Doğu Avrupa
| 46
| İsrail
| 51
| Hindistan
| 45
| İtalya
| 50
| Almanya
| 45
| Endonezya
| 50
| Irak
| 45
| Suudi Arabistan
| 49
| Polonya
| 45
| Orta Doğu
| 49
| Macaristan
| 44
| Kanada
| 49
| Çek Cumhuriyeti
| 43
| Fransa
| 49
| Çin
| 40
| Batı Avrupa
| 48
| Türkiye
| 40
| Kaynak: PLASFED Sektör İzleme Raporu, 2012
Türkiye’de ise ambalaj sanayi hızlı gelişen bir sektördür. Son beş yılda ortalama % 6 oranında büyüyen ambalaj sanayi, 2009 yılındaki %5’lik küçülmenin ardından 2010 yılında %17,6’lık büyüme ile hızlı bir toparlanma sürecine girmiştir. Hızlı kentleşme, nüfus artışı, yaşam standartlarının yükselmesi, kadınların iş hayatına katılımındaki artış, tüketim alışkanlıklarındaki değişmeler, alışveriş merkezlerinin yaygınlaşması ile perakende alışveriş eğiliminin artması, tüketim ürünlerine olan talep artışı ve ihracatın artması sektörün hızlı gelişmesindeki başlıca etkenlerdir. Türkiye'de ambalaj malzemesi üreten yaklaşık 3.000 firma mevcuttur. Bu firmaların büyük çoğunluğu orta ve küçük ölçekli firmalardır. 53 ambalaj üreticisi iş hacmi bakımından Türkiye'nin en büyük 1.000 şirketi arasındadır. Ambalaj sektöründeki firmalar yoğun olarak İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, Konya, Kocaeli, Gaziantep, Adana, Kayseri ve Manisa’da faaliyet göstermektedir. Sektörde faaliyet gösteren firmalar; plastik, kağıt-karton, metal, cam ve ahşap ambalaj olmak üzere beş ana grupta üretim yapmaktadırlar. Toplam ambalaj sanayi üretimi yıllık miktar olarak 5,5 milyon ton civarında olmuştur. 2010 yılında 7,9 milyar $ olarak gerçekleşen sektör büyüklüğünün 2011 yılında 9 milyar dolar olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Tablo . Türkiye’de Ambalaj Üretimi
Ürün Grubu
| 2006
| 2007
| 2008
| 2009
| 2010
| Kağıt Ambalaj
| 60.000
| 60.000
| 80.000
| 80.000
| 117.000
| Karton Ambalaj
| 362.000
| 415.000
| 395.000
| 418.000
| 503.000
| Oluklu Mukavva
| 1.318.000
| 1.370.000
| 1.387.000
| 1.389.000
| 1.564.000
| Plastik Ambalaj
| 1.290.000
| 1.470.000
| 1.530.000
| 1.560.000
| 1.834.500
| Metal Ambalaj
| 302.000
| 299.500
| 328.500
| 309.500
| 365.500
| Cam Ambalaj
| 553.000
| 659.000
| 697.000
| 567.000
| 734.000
| Ahşap Ambalaj
| 385.000
| 385.000
| 385.000
| 385.000
| 420.000
| Toplam (ton)
| 4.270.000
| 4.658.500
| 4.802.500
| 4.708.500
| 5.538.000
| Kaynak: ASD - Ambalaj Sanayicileri Derneği
Ambalaj tüketimine aitalt gruplar; %39 ile kağıt, karton ve oluklu mukavva, %33 ile plastik, %13 ile cam, %8 ile ahşap ve %7 ilemetal ambalajlardır. Türkiye’de plastik ambalaj üretimi yaklaşık 1,8 milyon tonun üzerindedir. Türk PE ve PP dokuma torbalar ve çuvallar sektörü önemli üretim ve ihraç kapasitesine sahiptir.14
Türk ambalaj sektörü kalitede dünya standartlarına ulaşmıştır. ISO 9000, ISO 14001 ve ISO 22000 alan firma sayısında önemli bir artış vardır. Sektörde araştırma ve geliştirme ve bu bağlamda yapılan ambalaj tasarımları dünya çapında rekabet edebilmek için büyük önem kazanmış durumdadır. Yürürlükte olan “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ile;
Çevresel açıdan belirli ölçütlere, temel şart ve özelliklere sahip ambalajların üretimi,
Ambalaj atıklarının oluşumunun önlenmesi, önlenemeyen ambalaj atıklarının tekrar kullanım, geri dönüşüm ve geri kazanım yolu ile bertaraf edilecek miktarının azaltılması,
Ambalaj atıklarının çevreye zarar verecek şekilde doğrudan ve dolaylı olarak alıcı ortama verilmesinin önlenmesi,
Ambalaj atıklarının belirli bir yönetim sistemi içinde, kaynağında ayrı toplanması, taşınması, ayrılmasına ilişkin teknik ve idari standartların oluşturulması amaçlanmıştır.15
Türkiye’de plastik ambalaj sektöründe 1.152 firma mevcuttur. Bu firmaların yarıya yakını İstanbul’da bulunmaktadır. Toplam firmaların 201 tanesi plastik gıda ambalaj mamulleri üreten firmalardır.Plastik ambalaj sektöründe faaliyet gösteren firmaların %95’i 200 kişinin altında çalışanı olan küçük ve orta ölçekli tesislerdir.16 Tablo 6’da plastik ambalaj sektöründe faaliyet gösteren firmaların şehirlere dağılımı gösterilmiştir. Buna göre 2010 yılı verilerine göre İstanbul’da plastik ambalaj sektöründe faaliyet gösteren 540 firma vardır. İstanbul’u aynı sektörde İzmir, Ankara ve Bursa takip etmektedir. İzmir’de 111 firma bu sektörde faaliyet gösterirken Ankara ve Bursa’da bu rakam 55’tir.
|